Daha profesyonel bir site kurulumu için

20 Ocak 2010 Çarşamba

Fidanın Ağaç Olma Öyküsü

0






İnce gövdesi, zayıf dalları ve az sayıdaki yaprakları ile asırlık ağaçlara gıpta eden bir fidanın öyküsüdür, her insanın yaşamı.

Kökündeki cevher aynıdır asırlık ağaçlarla ama o bilmez, sadece dışardan gelecek suya, topraktan aldıklarına ve güneşe bakar. Bir an evvel büyümek ister; dallarını göğe uzatmak, yolculara gölge olmak, muhteşem görüntüsüyle herkesi etkilemek, kuşlara yuva olmak ister.

Baharda ekilmiştir, yazın güzelliğine şahit olmuş, henüz kışı görmemiştir. Ve sonbahar kendisini gösterdiğinde, sararan yaprakları canını sıkar. Yoksa büyümeden ölecek midir? Rüzgar ne kadar da çok sallar, sanki kökleri çıkıverecektir topraktan. Derken bir el uzanır imdadına, destekler çakar etrafına.

Sararıp dökülen yapraklarına engel olamaz ve köklerinin zayıflığını farkeder. İşte o zaman anlar toprağın altının, üstündeki kısımdan daha önemli olduğunu, üsteki kısmının sağlam ve güzel olması için, altındaki kısmın güçlendirilmesi gerektiğini. Görünen hayatın, görünmeyen hayata sımsıkı bağlarla bağlandıkça güçleneceğini ve güzelleşeceğini anlamış olur. Yoksa görünen hayat bir kaç aylık, bir iki mevsimlik tecrübe ile sonlanacaktır.

Köklerini derine uzattıkça tatmadığı suları tadan fidan daha da büyük, güçlenir ve bahar geldiğinde gökyüzüne uzatacağı fazladan dallara sahiptir artık. Yaprakları da artar. Hatta çiçek vermeye de başlamıştır. İşte o zaman toprağın altının, üstünden çok daha fazla önemli olduğuna bir kez daha şahit olur, daha da uzatır köklerini derinlere. Çiçekleri bu kadar az olmamalıdır.

Güzelliği, güzelleşmeyi sevdikçe büyüyen fidanın şahit olacağı daha çok şeyler vardır aslında. Çiçekleri bu yaz minik ve kısa ömürlü olmuştur. Bir kış daha geçer. Çiçekleri çoğaldığı gibi meyveye dönüşenleri de olmuştur.Meyve verebilmek, varlığına daha bir anlam katar. Oysa henüz meyvenin olgununu üreteceğini bilmiyordur. Ham bir meyve vermek bu kadar mutlu kılarsa, birsürü ve olgun olgun meyveler vermek kimbilir ne güzeldir diye düşünür. Daha azimle köklerini uzatır durur. Kökleri derinlere daldıkça büyür, güçlenir, güzelleşir.

Bir bahar mevsimi, iki sevgili gelip gövdesine yaslanır, otururlar saatlerce. Bu güzel sevgiye şahitlik eder. Köklerinin önemini anlatmak ister gençlere, varlığıyla ibret olmak ister onlara. Gençler dinlemezler, üstelik kalkıp birde gövdesine adlarının baş harferini kazırlar. Büyük olmanın olgunluğuyla ses çıkarmaz ve kendi kendine yarasını sarmayı da öğrenir.Yine de izini yok edemez. Bir şey daha anlar ki, dışardan gelen izler kendi varlığının nelere şahit olduğunun bir göstergesidir aslında ve daha da olgunlaşır.

Bitmez fidanın büyüme öyküsü. Daha kimbilir nelere şahit olacak. Genişleyen çapıyla hangi canlılara yuvalık edecek. İçi boşalsa bile, derinlere uzattığı kökleri sayesinde ayakta kalmayı öğrenecek ve öğretecek okumayı bilenlere.

Stay Connected With Free Updates
Subscribe via Email
You Might Also Like
Masaloku.blogspot.com bir yazım paylaşım blogudur. Eğer siteki paylaşımlardan bir ya da birden fazlasının T.C. yasalarına aykırı olduğunu veya yayınlanmasında diğer yasal ya da etik engeller olduğunu düşünüyorsanız lütfen site yönetimi ile iletişime geçiniz



leventekce @ yandex.com


Masalların faydaları...

Masallar, zor durumlarla başa çıkabilme, dinleme ve akıl yürütme becerilerini artırıyor.
Dil gelişimine katkıda bulunuyor.
Düşünce gücünün gelişmesini destekliyor.
Çocuğun hayal dünyasını zenginleştiriyor.
Dinleme ve akıl yürütme yetileri ile entelektüel birikimlerini geliştiriyor.