Daha profesyonel bir site kurulumu için

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Garip Özlem

0






Yazarın da bir zamanlar dikkatini çeken ama kaleme almayı unuttuğu bir konuyu arkadaşlarından birisi hatırlatınca yine sarılır kalemine… Garip Özlem “Aslında hemen hemen hepimizin bildiği bir söz üzerine yazıyorum bu sefer. Yazının sonunda sözü belirteceğim ama tahminim odur ki sizGarip Özlem yazının ortalarına geldiğinizde o malum sözü hatırlamış olabilirsiniz. Anlatacağım olayaGarip Özlem iki farklı olgudan yola çıkıp tek bir sözde birleştirerek bakmaya çalışacağım.” “Özlem… Özlemek… İnsanların birçoğunun duyduğu o garip duygu. Hani bazı varlıklar vardır kişiye özel olan yada bazı insanlar vardır unutulması mümkün olmayan. İşte bunlara duyulan özlemiGarip Özlem herhalde kelimelere dökebilmemiz zor yada imkânsız. Buradaki özlem bittiğinde duyulan o mutluluk duygusu… OGarip Özlem insanın içini kaplayan sevinç… Ahh ahh… Özlem duymak mı iyi yoksa duyulan özlemi gidermek miGarip Özlem bilemiyorum…” YazarGarip Özlem kısa bir ara verdikten sonra yeniden alır kalemi eline… “Bu özlem duygusunu bir yana alıp bir sonraki olgumuza gelelim… Biz insanların en büyük zaafıdır bu olgu… Nedir? Tabi ki yalnızca ve yalnızca kendi isteğinin olması… Yani nasıl tam bir şekilde ifade edebilirim bilemiyorum ama hani ille de kendi dediğinin olmasını ve mümkün olan en kısa zamanda olmasını ister insan. Var olan bir şeyi beğenmez değiştirmeyi ve/veya değiştirilmesini ister mesela…” “Şimdi ise bu iki olguyu birleştirip asıl konumuza gelelim… Malumunuz artık günümüzde insanlara olan güven o kadar azaldı ki neredeyse yok olma seviyesine geldiğini belirtebiliriz. PekiGarip Özlem neden bu güven duygusu bu kadar azalırken aynı hızla güvensizlik artmakta? Çünkü artık insanların neyi doğru neyi yanlış söylediğini kestiremiyoruz… Maskeli baloda gibiyiz sanki… Herkesin elinde bir sürü maske. Bir sürü maske söz grubunun altını vurgulamak istiyorum çünkü eskiden en azından bir maske olurdu bir kişide… Ve biz ona “İkiyüzlü” damgasını vurup elimizi eteğimizi çekmeye çalışırdık. Ama gördük ki onu bırakıp da yöneldiğimiz diğer insanların birçoğunda daha fazla maske var… Bir de bakmışız ki ellerinde ve yüzlerinde onlarca maske olan insanlar etrafımızı sarmaya başlamış ve bizi de kendilerine benzetmeye çalışmaktadırlar…” YazarGarip Özlem yine ufak bir mola verir… “Ve içimizde ikiyüzlü damgası vurduğumuz insana dair bir özlem belirir. Elimizdeki bir hazineyi kaybetmiş gibi oluruz sanki… TamamGarip Özlem “Keşke ikiyüzlü olmasaydı.” diye düşünüyoruz ama bir kıyaslama yaptığınızda ikiyüzlü bir insan mı yoksa yüzü tam belli olmayan ne olduğunu bilmezGarip Özlem umursamaz biri mi? Hiç yoktan iyidir mantığıyla bir insanın vereceği karar bellidir… Belki hafif bir pişmanlık belirir içimizde… Artık cümlelerin isyanı “Keşke” kelimesi ile başlar ve hayal kırıklığıyla biter…” Ve yazar son satırlarını kâğıda aktarır… “En başında söylemiştim hemen hemen hepimizin bildiği bir söz üzerine bu konuyu ele aldığımı… Ve muhtemelen de şu anda aklınızaGarip Özlem konuyla ilgili birçok şey gelmiş olabilir… Öyleyse konuyu bağlamanın zamanı geldi artık… Bir şeyi isterken şunu aklınızdan çıkarmayın; öyle bir an olur kiGarip Özlem gelen gideni aratır…”
Stay Connected With Free Updates
Subscribe via Email
You Might Also Like
Masaloku.blogspot.com bir yazım paylaşım blogudur. Eğer siteki paylaşımlardan bir ya da birden fazlasının T.C. yasalarına aykırı olduğunu veya yayınlanmasında diğer yasal ya da etik engeller olduğunu düşünüyorsanız lütfen site yönetimi ile iletişime geçiniz



leventekce @ yandex.com


Masalların faydaları...

Masallar, zor durumlarla başa çıkabilme, dinleme ve akıl yürütme becerilerini artırıyor.
Dil gelişimine katkıda bulunuyor.
Düşünce gücünün gelişmesini destekliyor.
Çocuğun hayal dünyasını zenginleştiriyor.
Dinleme ve akıl yürütme yetileri ile entelektüel birikimlerini geliştiriyor.