(Mesnevî'den)
Bir gün Çinliler resimde daha usta olduklarını iddia etmişler. Anadolulular da �Bunda biz daha kuvvetliyiz." demişler.
Devrin padişahı "Hanginizin daha usta olduğunu anlamak için imtihan etmek gerek." demiş.
Çinliler ve Anadolulular hazırlanmışlar. Anadolulular daha ustaymışlar.
Çinliler "Birer odaya girip ayrı ayrı resim yapalım." demişler.
Arasında perde olan karşılıklı iki oda varmış. Birine Çinliler, diğerine de Anadolulular çalışmak üzere geçmişler.
Çinliler padişahtan yüz renk boya istemişler. İstenilen boyalar verilmiş onlara.
Anadolulu ressamlar "Ne boya ne renk ister. Bunlar pas gidermeye yarar." demişler. Kapıyı kapayıp perde ötesinden odayı cilalamış, bir güzel parlatmışlar.
Çinliler işlerini bitirmişler. Artık açıkça övünüyorlarmış.
Padişah gelip Çinlilerin yaptıklarını görünce aklı başından gitmiş; hayretler içinde kalmış. Sonra Anadoluluların tarafına dönmüş. Aradaki perdeyi kaldırmışlar ki bir de ne görsünler? Karşı odadaki güzel resimler olduğu gibi karşıdaki cilalı duvara yansımış. Resimler daha da güzel görünüyormuş.
Bunun üzerine padişah "Çinlilerin resimleri çok güzel, ama şu duvardaki resimler çok daha güzel!" demiş.